Jan van Eyck

jan-van-eyck

Doğum tarihi ve yaşamının ilk yılları kesin olarak bilinmemektedir. Yalnız Hollanda’nın Almanya hududu yakınındaki Limburg bölgesinin Maaseyck şehrinde doğduğu sanılmaktadır. Nitekim sanatçının Eyck adını da bu şehrin son hecesinden aldığı tezi üzerinde durulmaktadır. Jan van Eyck’in yaşamı ile ilgili ilk bilgilere Hollanda’nın bir başka bölgesinde rastlanmaktadır. Jan’ın La Haye’de olduğu görülmektedir. Sanatçı, 24 Ekim 1422’de La Haye’de Hollanda Kontu’nun hizmetine girerek 5 Ocak 1425 tarihinde Kont’un ölümüne dek onun yanında kalmıştır. Birkaç ay sonra ise Bourgogne Dükü İyi Philippe’in «mabeyinci»liğine atandığı görülmüştür. İyi Philippe, Sarayının ressamlığı işini de ona vermiştir. Böylece Jan’a bir sürü seyahat imkanı çıkmıştır. Bu arada Dük adına birçok diplomatik seyahatler de yapmıştı. Yine bu vesile ile 1428-29 yıllarında Portekiz’e yaptığı bir seyahatte İyi Philippe’in nişanlısı Prenses İsabelle’in portresini çizmiştir. Sanatçı, bu yıllarda bir süre Lille’de Hesdin Şatosu’nda kalmıştır. Daha sonra Brugges’e yerleşerek 1432’de o çağlarda Hollanda’nın en gelişmiş bölgesi olan bu şehirde bir ev satın almış ve 9 Temmuz 1441’de ölünceye dek burada yaşamıştır.

Jan van Eyck Eserleri ve Şiirselliği

Sanatçı, 1432 yılında hizmete açılan Saint Bavon (Gand) Kilisesi’nde yaptığı Mistik Kuzu adlı mihrap arkalığı ile ün kazanmaya başlamıştır. 1433 yılında evlenen sanatçının aynı yıl ilk oğlu dünyaya gelmiştir. Kendi ülkesinde ve diğer memleketlerde tanınmaya başlayan ressam, 1432’den itibaren eserlerine tarih atıp, imzalamaya başlamıştır. Bu tarihli ve imzalı eserlerden dokuz tanesi günümüze kadar gelebilmiştir. Dokuz eserin sonuncusu, sanatçının 17 Haziran 1439’da yaptığı karısı Margaretha’nın portresidir. Kimi kez sanatçı, eserlerindeki imzasının yanına ALS ICH CAN «nasıl yapabilirim» sözcüğünü de eklemekteydi.

Van Eyck’in özelliği, eserlerinde dünyanın şiirsel yönünü yansıtması, ışık ve uzay içindeki organik gerçeği ustaca dile getirebilmesidir. Teknik bakımdan çeşitli yöntemler deneyen sanatçının bu yöntemlerinden hemen bütün Flaman ressamları yararlanmıştır.

Sanatçıya ilgili yazılı yorumlar, ölümünden az bir süre sonra başlamaktadır. Gerçekten 1500 yıllarından önce Ciriaco de Pizziacolli, Antonio Averulino, Raffaello‘nun babası Giovvanni Santi eserlerinde de Bartolomeo Facio 1455’de düzenlediği risalesinde Flaman ressamının biyografisini yazmışlar ve O’ndan «Zamanımızın ilk ressamı» diye bahsetmişlerdir.

Jan van Eyck’in Ustalığını Yansıtan Tarzı

Daha sonraki yıllarda yazılan eserlerden Jan hakkında değişik bilgiler almaktayız. Vasari (1550), Jan van Eyck’den «yağlıboya tekniğini keşfeden kimse» diye söz eder; Aslında bu tarz kendisinden önce vardı. O, gerçekte bu tarzın usta bir uygulayıcısı idi.

Yine bir başka şair ve ressam Lucas de Heere (1565), Jan’ın yine her ikisi de Jan gibi ressam olan. Hubrecht adında bir erkek ve Margaretha adında bir kız kardeşinden sözetmektedir. Gerçekte ise bu kişiler yoktur.

Modern Van Eyck edebiyatı 1800’lerin ortasında başlayıp, beslene beslene günümüze dek gelmektedir. Sanatçı hakkında Baldass’m (1952), Valentin Denis (1954) ve Giuseppe Faggin’in (1961) çalışmaları vardır.