Gustav Klimt
Gustav Klimt Eserleri ve Hayatı
Gustav Klimt, 1862 yılında Avusturya’nın Viyana şehrinde doğmuştur. Özellikle sembolizm akımı altında ürettiği eserler ile dikkat çekse de esasında birbirinden farklı iki adet sanat akımının başlangıcında büyük rol oynamıştır. Ancak bunlara ek olarak pek çok farklı akıma uygun eserler de üreterek sanat dünyasına büyük katkılar sunmuştur. Peki Gustav Klimt hangi akım ressamıdır?
Gustav Klimt eserleri incelendiği zaman onu tek bir akım altında değerlendirmek doğru olmayacaktır. Figüratif sanata duyduğu ilgi ve eserlerinde kullandığı yapılarla Art Nouveau ve Modernizm gibi sanat akımlarını direkt olarak yayan ressamlar arasında en üst sıralardadır. Fakat eserlerinde bu akımlara ek olarak romantizm, realizm ve sembolizm dönemlerinden esintiler de görmek mümkündür.
Gustav’ın sanat anlayışının nelerden etkilendiğini, ünlü ressamın yaşamını araştırarak öğrenebilirsiniz. Yedi çocuğun ikincisi olan Gustav, küçüklüğünden itibaren sanata ilgi duyardı. Annesinin müziğe olan ilgisi ve babasının altın oymacısı olması Gustav’ı da etkilemiştir.
Gustav Klimt'in Eğitim Hayatı
Gustav Klimt çok erken yaşlarda sanat eğitimi almaya başlamıştır.
Gustav Klimt’in sanata olan ilgisi ebeveynleri tarafından fark edildikten sonra 1876-1883 yılları arasında Viyana Sanat Okulu’nda eğitim görmesi sağlandı. Burada tıpkı babası gibi altın ve gümüş işçiliği eğitimi alan Klimt, özellikle Bizans sanatında sıklıkla görülen mozaik ve fresk derslerini de almıştır. Bu dersler Klimt’in çizim yeteneğinin gelişmesini olumlu yönde etkilemiştir. Tüm dünyada ünlenmiş olan Öpücük tablosu eseri, kendisinin ne kadar yetenekli olduğunun bir göstergesidir.
Gustav Klimt İçin Aktif Sanat Yaşamının Başlangıcı
Gustav gibi ağabeyinin de sanata ilgi duyması, bu iki kardeşin stüdyo açmasını sağlamıştır. Bunun sonucunda Gustav’ın arkadaşı olan Franz Matsch’i de aralarına katarak 1880’li yıllarda “Sanatçılar Şirketi” adında bir sanat stüdyosu açmışlardır. Bu stüdyo açıldıktan sonra aldıkları en büyük işlerden biri olan Viyana Kent Tiyatrosu dekorasyonu, Gustav’ın adının duyulmasında örnek teşkil etmiştir.
Gustav Klimt Ünlendiği Dönemler
Gustav, özellikle duvar resimlerinde bulunan “Alegoriler ve Amblemler” ile birlikte daha pek çok farklı tasarımı sayesinde, 1888 yılında ününü imparator tarafından takdir edilecek kadar yaymayı başarmıştır.
Özellikle Viyana’da bulunan Burgtheater’da yaptığı özgün duvar tasarımları sayesinde İmparator Franz Joseph’ten aldığı Altın Liyakat Nişanı’nın ardından, Viyana ve Münih üniversitelerinin fahri üyesi de olmuştur.
Başarılı geçen yılların sonrasında 1892’de hem babası hem de ağabeyini kaybetmesi, Gustav’ın sanata bakış açısında da köklü değişimler yarattı. 1897 yılında Viyana’da her akımdan sanatçıyı bir araya getiren Viyana Sezession Grubu’nun kurucu başkanı olmuştur. Ancak bazı anlaşmazlıklar sonucu 1905 yılında gruptan ayrılmıştır. Ayrılığın ardından Kadının Üç Çağı eserini yaptı.
Gustav Klimt eserleri içindeki radikal yaklaşım, sert tepkiler doğurdu ve Viyana’dan ayrıldı. Klimt 1918 yılının şubat ayında hayata gözlerini yumdu.
Gustav Klimt Sanat Kariyeri Boyunca Çizdiği Önemli Eserleri
Gustav Klimt, yaşamı boyunca pek çok iyi eser üretmeyi başarmıştır.
Umut II Tablosu
Klimt’in 1907-1908 yıllarında yaptığı Umut II tablosu, ressamın sanat kariyerine uyum sağlayacak biçimde farklı olmasıyla dikkat çeker. Resimde gebelik tasviri olmasının yanı sıra elbise içinde bulunan kafa tası ve dua eden kadınlar sanatçının bakış açısının çok net bir yansımasıdır. Öte yandan kullandığı renk kompozisyonunu diğer eserlerinde de görmek mümkündür.
Öpücük Tablosu
Klimt’in hem altın varak kullanması hem de boyut olarak en büyük eseri olması Öpücük’ü özel kılan nitelikler arasında olsa da Öpücük’ü bu denli eşsiz kılan şüphesiz ki anlattıklarıdır. Bu eser, modernizm akımının başlangıç temellerini atmasıyla sanat dünyasına damga vurmuştur. Soyutlamacı ve dışa vurumcu esintileri Gustav’ın fırçasında görmek mümkündür.
Adele Bloch-Bauer Tablosu
Klimt’in altın varak kullandığı bir başka eser olan bu tablo, sanatçının yakın arkadaşının eşi olan Adele’nin tasviridir. Ancak söylentilere göre Gustav ve Adele arasında aşk olarak nitelendirilebilecek bir yakınlık olabileceğinden bahsedilir. Çizimdeki bazı işlemelerin de bu aşkı sembolize ettiğine değinilir.
Gustav Klimt hangi akım ressamıdır?
Gustav Klimt’in sanat dünyasına katkı sunduğu akımlar
Özellikle altın varak içeren resimleriyle büyük bir başarı kazanan Gustav Klimt, resim sanatına orijinal yaklaşımıyla pek çok sanat akımının altına imzasını atmıştır.
Spesifik olarak Art Nouveau ve Sembolizm akımlarına önderlik etmesi dikkat çekicidir. Bunun yanında modernizmin de başlangıcında Gustav’ın payı olduğunu söylemek mümkündür.
Gustav, özgür ve sıradışı çalışmalarıyla günümüze kadar adını getirmeyi başarmıştır. Kadın bedenini sıklıkla kullanarak sanatını icra eden Gustav’ı özel kılan bir diğer husus ise aldığı altın işleme eğitimidir. Bu iki konuyu başarılı bir şekilde harmanlayarak zarif, derin ve dikkat çekici eserler ortaya koymuştur. Ancak salgın sonucunda vefat etmesi çok fazla eserinin yarım kalmasına sebep olmuştur.