Edward Hopper

edward-hopper

Kendine Has Tarzıyla Edward Hopper Eserleri

Edward Hopper, 1882 yılının 22 Temmuz sabahı Amerika’nın New York eyaletinde doğmuştur. Hopper’ın babası, manifaturacıydı. Yaşadıkları bölgede babası saygın bir kişiliğe sahipti. Edward Hopper hayatı, sanatın içinde yer almaya yönelik çeşitli eğitimler alarak ve tutkusu olan resim çizmenin peşinden giderek geçmiştir.

Edward Hopper eserleri, idealizm ve gerçekçi sanat akımlarından etkilenmiştir. Genç yaşlarda yaptığı eserlerde bu akımların etkisi görülmektedir. Edward, New York Sanat ve Tasarım Enstitüsünde resim çizme eğitimleri alarak ressamlığa ilk adımını bu yaşlarda atmıştır. Hocası olan Robert Henri, Hopper’ı sanata yönlendirmek için çeşitli teşvik edici davranışlarda bulunmuştur.

Edward Hopper’ın etkilendiği sanat akımları ve hayatını bu yazıda kolaylıkla bulabilirsiniz. Edward Hopper Gece Kuşları eseriyle sanat akımlarına öncülük etmiştir.

Edward Hopper Sanat Dünyasında

Edward Hopper gençlik döneminde sanatını geliştirmek için dünyayı gezmiştir.

Yaptığı ziyaretleri Avrupa kıtasına gerçekleştirdi. Bu ziyaretlerinde dünyada ortaya çıkan farklı akımları görmek ve akımlar üzerine çalışmalar yapmak içindi. Avrupa’da cereyan eden kübizm akımının aksine idealizm akımına yönelik çalışmalar yapmıştır. Edward Hopper’ın etkisi altında kaldığı bir diğer akım Neoklasisizm akımıdır. Bu akımda süslü olan sanat anlayışlarına bir tepki vardır. Hopper’da yaptığı çalışmalarıyla süslü sanat anlayışına tepki göstermiştir. Ressam yaptığı resimlerle kendine uygun olan akımı seçmeye çalışmıştır.

Edward Hopper'ın Etkili Sanat Yaşamına İlk Adımı

Hopper uzun süreler ticari bir ressam olarak çalışmış olmasına rağmen arzuladığı başarıyı elde edememiştir. 1910 yılına gelindiğinde Edward, Amerika’ya geri dönüş yaptı. Bu dönüşüyle birlikte kabuğuna çekilen ressam, kendisine daha fazla vakit ayırarak gelişimine odaklandı. Yağlıboya çalışmalarının yanında gravür ve duvar resimleri de yapıyordu.

Ressamın Sanata Damga Vurduğu Dönemler

Edward 37 yaşına geldiğinde onun için dönüm noktası olacak bir açık sergi daveti aldı. Yapılan sergide eserleri satılmamış olmasına rağmen kendisi için önemli bir adımdı.

Ressam artık özgüven kazanmıştı ve yaptığı eserler daha fazla rağbet görmeye başladı. Sorun yaşadığı günler geri kalmıştı onun için ve sanat dünyasında parlamak için hazırdı.

İleriki yıllarda Edward yaptığı eserlerinin satışıyla finansal olarak da iyi duruma geldi. İkinci sergisi NYC’deki Frank KM Rehn Galerisi’nde gerçekleşiyordu. Serginin yapıldığı yer dolasıyla eserleri daha çok kişi tarafından görülme imkanı yakaladı. Hopper, Demir Yolunun Yanındaki Ev eseriyle sanat tutkunlarının dikkatini çekmişti.

Edward hopper eserleri, ressamın oturmuş sanat anlayışla birlikte artık daha somut ve güçlü şekilde kendilerini gösteriyordu.

Ressam yaptığı çalışmalarıyla topluma fayda sağlayacak eserler üretmiştir.

Demiryolunun Yanındaki Ev

Ressam bu eseriyle sanat kariyerini başlatmıştır. Bu eserde yer alan net fırça darbeleri titizlikle yapılmış olup çalışma son derece uzun sürmüştür. Hopper yaptığı eseriyle edindiği fikir anlayışlarını ve sanat akımlarını tablosuna aktarmıştır.

Gece Kuşları

Edward bu eserinde Amerika’da ki yaşam tarzını betimlemeye çalıştı. Esere gece vakti bir restoranda insanların vakit geçirmesini betimlemeye çalışmıştır. Hopper’ın gece kuşları eseri şu anda Şikago Sanat Enstitüsü’nde hayranlarına sunulmak üzere sergilenmektedir.

Otomat

Edward Hopper’ın en derin eserlerinden biri olan Otomat, son derece anlam yüklüdür. Bu eserde otomattan yiyecek ve içecek alan bir kadının yalnız başına oturması resmedilmiştir. Eserde gerçekçilik akımının etkisi altında kalınmıştır.

Edward Hopper Hayatı Boyunca Yaşadığı Önemli Olaylar

Edward Hopper hayatı boyunca yaşadığı önemli olaylar nelerdir?

Edward Hopper’ın çetrefilli hayatında yaşadığı birçok önemli olay vardır. Bu olayların bazıları ressamın hayatı için dönüm noktası olmuşlardır. Aile yaşamı içinde de yaşadığı sorunlar vardır.

Edward, kıskanç bir insan olduğu için karısının ilgi gösterdiği kediyi bile kıskanıyordu. Ancak bu takıntılı boyutlarda değildi ve karısı bunları anlayışla karşılıyordu.

Edward Hopper, eserlerinin satılmaması nedeniyle ilk yıllarda finansal sorunlar yaşadı. Ancak azimli olması sayesinde kendini geliştirdi ve sorunlarını atlatmayı başardı. Hopper’ın başarıyı yakaladığı ilk sergisi, onun hayatında her zaman özel bir anı olarak yer alacaktır. Edward, 1967 yılına geldiğinde Manhattan bölgesinde hayata gözlerini yummuştur. Yaptığı eserler ve katkı sunduğu sanat akımları onun adının yaşamasını her daim sağlayacaktır.